Günümüz teknoloji çağı ve artık gerek haber almada, gerek herhangi bir bilgiyi öğrenmede gerekse tamamen eğlenme amacı ile bilgisayarlarımız, cep telefonlarımız ve tabletlerimizle adeta bir tam günü paylaşıyoruz. Bir teknolojik aletimizin şarjının bitmesine dahi tahammül edemiyoruz. Tüm işlerimizi bu aletlerle yaptığımız için onların yokluğunu aklımıza bile getiremiyoruz. Fakat hiç kimse özellikle internet kullanımında bizim kadar iyi niyetli davranmıyor.
Bir fikre açık olmamak, bir kişinin görüntüsünü çirkin bulmak, etnik köken veya dini konularla ilgili bizlerle aynı iyi niyetli düşünceleri paylaşmayan insanlar yüz yüze de görüşmüyor olmanın rahatlığı ile sözel şiddete başvurabiliyorlar. Karşısındaki insanı dış görünüşü ile aşağılama, etnik kökeni veya dini inancı ile psikolojik anlamda yıpratmak, toplum önünde küçük düşürmek veya özel mesajlaşma programları ile taciz etmek eylemine genel olarak siber zorbalık denir. Peki özellikle kadınların ve çocukların maruz kalmaya devam ettiği ve giderek büyüyen siber zorbalığı nasıl önleyebiliriz?
Siber zorbalığa maruz kalan biri olduğunu fark ettiğiniz zaman öncelikle şiddeti uygulayan kişi ile yakınınızın tüm bağlantılarını kopartmanız gerekir. Korkmuş veya etkilenmişse mutlaka bir uzmanla görüştürülmesi gerekir. Özellikle çocuklarımızın siber zorbalığa maruz kaldığını düşünüyor ve fark ediyorsak mutlaka kullandıkları internet ağlarını izleyen programlar kullanarak girdiği web sitelerini sınırlandırmamız gerekiyor. Artık her internet sağlayıcısında aile koruma internet paketleri bulunmakta ve siber zorbalığa karşı en önemli önlem olarak bilinmektedir.